Edirne Camiler

                               

                                      Selimiye  Cami ve Külliyesi



Selimiye Cami Mimar Sinan tarafından 1569-1575 yılları arasında inşa edilmiştir. Mimar Sinan, 80 yaşındayken inşa ettiği bu camiyi “Ustalık Eseri” diye adlandırmaktadır. Selimiye cami ve Külliyesi, 16. yüzyılda Sultan II. Selim adına yaptırılmıştır. Mimar Sinan’ın mimarlık sanatının en görkemli eserlerinden biri olan ve insanın yaratıcı dehasının en güzel örneği olan Selimiye Cami; teknik yapısı, boyutları ve estetik değerleriyle yapıldığı dönemin ve sonraki dönemlerin en eşsiz eserlerinden biri olmuştur. Kesme taştan yapılan cami; sahip olduğu çini, ahşap, sedef süsleme uygulamaları ve özgün kalem işleri ile Osmanlı mimarisinin; mihrap ve minberin mermer işçiliği, çini süslemeleri ile 16. yüzyıl çiniciliğinin en güzel örneklerindendir. Yüksekliği 43.28 metre ve çapı 31.30 metre olan kubbesiyle ilgileri üzerine çeken Selimiye Cami, 2012 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmiştir.


                                        ESKİ  CAMİ  (ULU   CAMİ)


Eski camiedirne’nin ilk ve Osmanlılardan günümüze kadar ulaşabilmiş en eski anıtsal yapısıdır. 1403 yılında Süleyman Çelebi tarafından inşasına başlanan Eski Cami’nin inşası 1414 yılında Çelebi Mehmet tarafından tamamlanmıştır. Selimiye Camisi’nin karşısında bulunan Eski Cami’nin mimarı Konyalı Hacı Alaaddin, mimari planı uygulayan kişi ise Ömer Bin İbrahim’dir. Günümüze kadar ulaşmış ilk orijinal abidevi olarak bilinen cami, 15. yüzyılda yapılmış olan en önemli camilerden biridir.



Yıldırım Beyazid Camisi


Edirne'nin XIV.yy'dan, en eski camisidir. Gerek planı gerekse sütun başlıkları yapının haç planlı bir Bizans Kilisesi olduğunu göstermektedir. Yıldırım Bayezid adına camiye dönüştürülürken (1400) temel dışında yeniden yapılmıştır.Yapım tarihini 1396 ya da 1399 olarak gösterenler de vardır.

Kilise üzerine yeniden yapılan Caminin kıblesi yapının eksenine uymadığından mihrap haç kollarından birisinin köşesine konmuş, eğimli bir görünüş almıştır. Son cemaat yerinin iki yanında tabhane odaları (gezici dervişlerin kaldığı) vardır. Günümüzdeki biçimiyle, dört Kemerli, kubbeli ve tek minareli bir camidir.
1877-78 Osmanlı - Rus Savaşı yıllarında Ruslar camiyi erzak deposu olarak kullanmışlardır. Bahçesindeki mezarlarından birinin Fatih tahta geçtiğinde Edirne Sarayı Hamamında boğdurulan Sultan II.Murat'ın şehzadelerinden Ahmet'e ait olduğu söylenir. Yeri tam olarak bilinmeyen mermerden yapılmış ve birbirine geçme küpe şeklindeki asılı iki halka nedeniyle Küpeli Cami diyenler de vardır.

Beylerbeyi Camisi


Tek ve yarım kubbeden oluşan bu cami, içinde çok ilginç Türk-İslam Mezartaşı örneklerinin bulunduğu bir mezarlığa sahip olup, günümüzde de ibadete açıktır.

Hükümet Konağından Sarayiçi'ne giden caddenin sağındadır.1429'da, Sultan II.Murad döneminde Rumeli Beylerbeyi Sinaneddin Yusuf Paşa yaptırmıştır. Yan mekanlı, çokgen planlı tek kubbeli bir yapıdır. Sivri kemerli mermer Taçkapı ilginçtir. İçte büyük kemerin alt yüzünde rumi ve hatayi motifli kalem işi süslemeler göze çarpar. Son yıllarda yeniden yapılırcasına onarılmıştır.

Caminin karşısında Sinaneddin Yusuf Paşa için yapıldığı sanılan yıkık Durumda bir türbe vardır. Sekizgen planlı taş yapıda sırlı tuğla dolgular tek süs öğeleridir.
Mezarlık ortasında bulunan türbe önemli ölçüde tahrip edilmiştir. Halk Arasında bu türbenin İncili Çavuş'a ait olduğu inancı yaygındır.

Gazimihal Camisi


Tunca Nehri'nin ve Gazi Mihal Beylerbeyi köprüsünün sağındadır. Mermer kapı üzerindeki yazıtta, 1422'de Mihal Bey'in yaptırdığı bildirilmektedir. Yan mekanlı (zaviyeli) camiler planındadır. Kesme taştan yapının önünde ağır payeli, beş bölümlü bir son cemaat yeri vardır. Tek kubbeli, tek minarelidir. Alçı mihrabındaki yıldızlar ve geometrik bölmelerden oluşan süsleme özgündür. Ancak, mihrabın alt bölümü su basması yüzünden oldukça bozulmuştur. Caminin kıble yönünde Gazi Mihal Bey'in mezarı bulunmaktadır.
"Yapılış tarzı pek latif, hareminde beş kubbesi olan, ayrıca kurşun örtülü bir saçağı bulunan" bir cami olarak anılır.

Soğan Boğumlu Minare







Minaresi; soğan boğumlu taş külahlı örneklerin 

ayakta kalan tek ve en iyi olanıdır. 1953 depreminde 

hasar görmüştür.





Mezit Bey (Yeşilce) Camisi


1440/41'de Sancakbeyi Mezit Bey yaptırmıştır. 

Yan mekanlı (zaviyeli) Camilerdendir. 1752 depreminden 

sonraki onarımda, minber eklenerek camiye 

dönüştürülmüştür. 1889'da yeniden onarılmıştır. 

Özgün mimarisi Yeşil çinilerle kaplı olduğundan 

Yeşilce adını almıştır. Küfeki taşından Mihrabın üst 

bölümünde kabartma frizi (bordürü) vardır. Yine bu 

bölüm de kalem işi süsleme izleri de görülür.

Darülhadis Camisi



Set yolunun demiryolu köprüsü yakınından sola dönünce görülebilen Dar-ül Hadis Camisi; Sultan II.Murat döneminde medrese olarak 1434 yılında yapılmış Sultan eserlerindendir. (Bazı tarih kitapları, cami ve medresenin ayrı ayrı yapıldığını yazarlar.)
Hz. Muhammet'in Edirne'de II.Murat'a rüyasındayken yapımı için emir verdiği söylenir. Bu nedenle duaların kabul gördüğü yerlerden biri olarak bilinmektedir.
Sonradan camiye dönüştürülen Dar-ül Hadis'in yarısı 1913 yılındaki Bulgar İşgali döneminde isabet eden top mermileri nedeniyle yıkılmış, onarılmaktayken Birinci Dünya Savaşı'nda petrol ve benzin deposu olarak kullanılmıştır. Son yıllarda onarılan ve çevre düzenlemesi yapılan cami ibadete açıktır.

Evliya Kasım Paşa Camisi


Aynı isimle anılan mahallede Tunca Nehri kıyısındadır.
Fatih Sultan Mehmet ve Sultan II.Beyazit dönemlerinde Rumeli Beylerbeyi olan ve daha sonraları başvezirlik yapan Kasım Paşa tarafından 1478 yılında yaptırılmıştır. Cami tek kubbeli olup tek minarelidir.
Cemaatin alınmasını sağlamak için nehre 14 basamak taş merdiven yapılmışsa da günümüzde sadece 2 basamak bulunmaktadır.
Evliya Kasım Paşa'nın mezarı da cami'nin kabristanındadır.

                                                      Şahmelek (Paşa) Camisi


Gazi Mihal Köprüsü'nün Edirne yönündedir. 1429'da yapılmıştır. Mahalle mescidi olup, kesme teşten, tek kubbeli bir yapıdır. Taçkapıdaki Taş işçilik ilginçtir. İçten duvarlar rumi bordürlü altıgen çini Panolarla kaplıdır. Yer yer çinili alçı mihrap, sekizgen geçmeler, Geometrelik
bordürler ve rumi motiflerle süslüdür.

Bu caminin yerinde önceleri bir medresenin 

bulunduğu ve ünlü hukukçulardan Molla 

Hüsrev'in burada müderrislik yaptığı bilinir. Camiyi Musa Çelebi'nin Veziriazamı Kör Şah Melek 

Paşa yaptırmıştır. Minaresi Balkan Savaşında yıkılmış olup, yeniden yapılmıştır.



Edirne Merkezi Dışında Kalan Önemli Camiler ve Yapılar :


Fatih Camisi (Enez Ayasofyası - Enez)

Bizans döneminden kalan yapı, oldukça büyüktür. Köşe duvarlı, haç planlı kilise grubundandır.
Yapı, Osmanlı Döneminde güneydeki kola mihrap ve minber yerleştirilerek camiye dönüştürülmüştür. Uzunlamasına gelişmiş haç planı ile Orta Bizans, dış yüzeydeki tuğla süslemeleriyle de Geç Bizans dönemi özellikleri göstermesi bakımından ilginçtir. Cami günümüzde yıkılmış durumdadır.

Sokullu Külliyesi (Kasım Paşa Külliyesi - Havsa)

Havsa İlçesinde, Edirne yolundadır. 1576-1577'de Sokullu Mehmet Paşa'nın oğlu Kasım Paşa adına Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. Külliye; iki kervansaray, cami, medrese, imaret, çifte hamam, tekke, köprü ve arastadan oluşuyordu. Günümüzde yalnızca cami, hamam, cami avlusuna dayalı ve ne olduğu anlaşılamayan ocaklı - nişli bir duvar, arastanın ortasında cami ile kervansarayı bağlayan dua kubbesi ve külliyeye daha sonra eklenmiş çeşme görülmektedir.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder